Almanya’da ev arayan bir Türk veya göçmen kökenliyseniz, muhtemelen o meşhur sessizlikle karşılaşmışsınızdır: Yüzlerce başvuru, sıfır geri dönüş. Peki, bu sadece bir tesadüf mü yoksa arkasında başka bir neden mi var?
ilginizi çekecektir: Almanya’da Kiralık Ev Bulmak: Dikkat Edilmesi Gerekenler
Alman Uyum ve Göç Araştırmaları Merkezi’nin (DeZIM) yayınladığı ve Deutsche Welle (DW Türkçe) tarafından aktarılan çarpıcı bir araştırma, göçmenlerin konut piyasasında sistematik bir ayrımcılığa maruz kaldığını bilimsel verilerle ortaya koydu.
Araştırmaya göre; geliriniz, işiniz veya kredi notunuz (Schufa) ne kadar iyi olursa olsun, sadece isminiz “yabancı” olduğu için ev bulma şansınız ciddi oranda düşüyor.
ilginizi çekecektir:Süreli Oturum İzniyle Almanya’da Kredi Çekmek: “Banka Vermez” Efsanesi Yalan mı?
Aynı Gelir, Farklı İsim: Sonuç Şaşırtıcı
Ağustos 2024 ile Ocak 2025 tarihleri arasında 9 bin kişiyle görüşülerek yapılan bu kapsamlı araştırmada ilginç bir deney de gerçekleştirildi.
Araştırmacılar, gerçek konut ilanlarına aynı gelir düzeyine sahip ancak farklı isimlerde (Alman ve Yabancı) başvurular gönderdiler. Sonuçlar, acı gerçeği gözler önüne serdi:
- Ortadoğu veya Afrika kökenli isme sahip olan adaylar, Alman isimli adaylara göre çok daha az geri dönüş aldı.
- Ev gezmesine (Besichtigung) davet edilme oranları belirgin şekilde düşüktü.
Araştırmayı yürüten Tae Jun Kim, benzer ekonomik koşullara sahip insanların sırf ırkçı etiketleme nedeniyle piyasadan dışlandığını vurguluyor.

Daha Küçük Evler, Daha Kötü Şartlar
Ayrımcılık sadece “ev bulamamakla” sınırlı kalmıyor; bulunan evin kalitesini de etkiliyor. DW Türkçe’nin aktardığı rapora göre:
- Metrekare Farkı: Ayrımcılığa uğramayan kişiler ortalama 69 metrekare ve 1,9 odalı evlerde yaşarken, göçmen kökenliler ortalama 47 metrekare ve 1,3 odalı evlere sıkışmak zorunda kalıyor.
- Çevre Kalitesi: Göçmenlerin daha çok hava kalitesinin düşük olduğu, yeşil alanın az bulunduğu bölgelerde ikamet etmek zorunda kaldığı belirtiliyor.
- Sözleşme Baskısı: Ayrımcılığa uğrayan kiracıların sözleşmelerinde daha sık kira artışı (Staffelmiete) gibi maddeler bulunuyor veya geçici/alt kiracı (Untermiete) olarak güvencesiz barınmak zorunda kalıyorlar.
ilginizi çekebilir: Almanya’da Kredi Notu (SCHUFA) ve Kredi Kullanımı: Yeni Gelenler İçin Rehber
“Yasa Değişmeli” Çağrısı
Bu haksızlıkla mücadele etmek için Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Sorumlusu Ferda Ataman da reform çağrısında bulundu.
Araştırma ekibi ve Ataman, Genel Eşit Muamele Yasası’nda (AGG) değişiklik yapılarak, konut piyasasındaki ayrımcılığın hukuken daha etkili cezalandırılmasını talep ediyor. Ayrıca sosyal konutların artırılması ve kira artışlarına yasal sınırlama getirilmesi de çözüm önerileri arasında.

Başvurulara Devam!
Bu araştırma, yaşadığımız zorluğun sadece “şanssızlık” olmadığını gösteriyor. Ancak bu durum sizi yıldırmamalı.
- Başvurularınızda Almanca seviyenizi, iş durumunuzu ve düzenli gelirinizi ön plana çıkaran profesyonel bir “Başvuru Yazısı” (Anschreiben) kullanmak şansınızı artırabilir.
- Ayrımcılığa uğradığınızı hissettiğinizde, Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi’ne (Antidiskriminierungsstelle des Bundes) başvurabileceğinizi unutmayın.
(Kaynak: DW Türkçe / DeZIM Araştırması)














Cevapla